9 Diyar
ASGARD
İskandinav mitolojisinde dokuz diyardan biri olan Asgard, savaş tanrıları Aesir’in bulunduğu diyardır. Yunan mitolojisindeki Olimpos Dağı gibidir. Evrende en yüksek seviyede olan diyardır ve etrafı büyük ve sıkıca örülmüş duvarlarla çevrilidir. Bu seviye de Alfheim, Vanaheim ve Valhalla bulunur. Asgard’ı Aesir’in kralı olan Odin yönetir ve Asgard’ın bekçisi ve koruyucusu Heimdall’dır. Heimdall Midgard ve Asgard arasında bulunan köprü olan Bilfrost’un bekçisidir. Gözlerinin dünyanın öbür ucunu görebilecek kadar keskin, kulaklarının bir çimin büyüdüğünü duyabilecek kadar hassas olduğu söylenir. Efsaneye göre Asgard 12 veya daha fazla bölüme ayrılmıştır ve bütün önemli tanrıların Asgard da kendi yerleri vardır. Odin’in evi Valhalla, Thor’un diyarı Thrudheim, Balder’ın evi Breidablik gibi.
VANAHEİM
Aesir’den sonra gelen tanrı topluluğu olan Vanirlerin yaşadığı diyardır. Bereket, sağlık ve büyü gibi konularda yeteneklidirler. Diğer tanrıların aksine (Savaş tanrıları Aesir) Vanirler doğayla ilgilenen tanrılardır. Liderleri deniz tanrısı Njord’dur. Kaynaklarda Vanaheim’ın yeri tam olarak belirtilmemekle birlikte Asgard’ın batısında olduğu düşünülmektedir. İsminde -gard geçen iki diyar vardır Asgard ve Midgard, -gard’ı daha kurallara uyan ve daha gelişmiş ırkların olduğu diyarlar için kullanıldığı ve -heim’in bu tanıma uymayan daha vahşi ve düzensiz diyarlara eklendiği bilinmektedir. Bu düşünceye göre Vanaheim’daki Vanirler ne insanlar ne de Aesir kadar belli bir düzeni, kuralları olan olan bir topluluk değildi. Daha vahşi, doğal ve daha az kültüre sahip bir ırktılar.
ALFHEİM
Işık elflerinin diyarıdır ve Vanirlerden bereket tanrısı ve İskandinav mitolojisinde önemli tanrılardan olan Freyr tarafından yönetilirdi. Alfheim kaynaklarda sadece birkaç yerde geçmektedir ve tasvir edilmemiştir ama elfler “güneşten daha güzel” olarak tanımlanmıştır bu yüzden diyarının da aynı şekilde aydınlık ve güzel olduğu düşünülmektedir.
MİDGARD
Bir diğer adı da Manna-Heim yani insanların evidir. İskandinav mitolojisinde ölümlülerin yaşadığı diyardır. Yggdrasilin gövdesi Midgard’ın tam ortasından geçer. İlk yaratılmış varlık olan dev Aurgelmir (Ymir) ‘in bedeninden yapılmıştır. Efsaneye göre tanrılar Aurgelmir’i öldürdükten sonra bedenini evrenin merkezindeki boşluğa attı ve bundan sonra Midgard şekillenmeye başladı. Aurgelmir’in eti karaları, kanı okyanusları, kemikleri dağları, dişleri uçurumları, saçları ağaçları ve beyni bulutları oluşturdu. Kafatası ise dört cüce; Nordri, Sudri, Austri ve Vestri (pusulanın dört noktası) tarafından tutuldu ve gök kubbe oldu. Güneş, ay ve yıldızlar kafatasından kopan dağınık kıvılcımlardan oluştu. Midgard, Asgard’a Bifrost yani gökkuşağı köprüsü ile bağlıdır.
Midgard’ın etrafı geçilemeyen bir okyanus, deniz veya bir suyla çevirlidir ve bu okyanusta Jormungand isimli büyük deniz canavarının yaşadığına inanılırdı.
JOTUNHEİM
Jotunların yani devlerin diyarıdır. İki tür dev vardır; dağ devleri ve buz devleri. Jotunlar Aesir’den çok daha önce yaratıldı ve Aesir’den önce hüküm sürüyorlardı bu yüzden Jotunheim’dan Midgard’ı ve Aesir’i tehtid ettiklerin inanılırdı. Ragnarok’un yani bu dünyanın yıkılıp yenisinin kurulmasının gerçekleşmesine devler ve tanrılar arasındaki son savaşın neden olacağı düşünülürdü.
MUSPELHEİM
Güneyde yer alan sıcak, parlak bir diyardır. Ateş devleri yaşar ve büyük ateş devi Sutr tarafından korunmaktadır. Başlangıçta inanılışa göre, Muspelheim’dan gelen sıcak rüzgarlar diğer taraftaki yani Niflheim’daki buzları eritti ve Aurgelmir’e kötü devlerin babasına şekil verdi. Ragnarokta Muspelheim’dan ateş devleri Surt’ın liderliğinde dünyayı yakarak yok edeceğine inanılırdı.
NİDAVELLİR
İskandinav mitolojisinde cücelerin diyarı Nidavellir yada karanlık elflerin diyarı Svartalfheim dokuz diyardan bir diğeridir. Cüceler yerin altında yaşayan usta ve zanaatkar bir topluluktur. Nidavellir yada Svartalfheim madenlerden ve demir ocaklarından oluşan bir labirenttir. İki isimden hangisinin daha kabul edilebilir olduğuna baktığımızda, iki isim de geç dönemde ve karışık kaynaklarda geçmiş olmasına rağmen vikinglerin bu diyarı cücelerin evi olarak görmesinin yanı sıra ilk olarak Nidavellir, Völuspá’nın “The Prophecy of the Seeress” (kahinin kehanetleri) şiirinde geçmektedir. Bu şiir Svartalfheim’ın geçtiği tek kaynaktan olan Snorri Sturluson’nin ”Prose Edda” şiirinden daha eskidir.
NİFLHEİM
Soğuk, karanlık ve gizemli ölüler diyarıdır. Tanrıça Hel tarafından yönetilir. Bazı kaynaklara göre dokuz diyarın sonuncusudur. Birkaç bölümden oluşur, bu bölümlerden biride Náströnd’dur. Diyarın kuzeyinde bir kale bulunmaktadır, bu kale suçlular için yılan zehri ile doludur, burda işkence görürler ve ejderha Nidhogg kanlarını emer.
Niflheim öldükten sonra sadece kötü insanların geldiği yerdir. (Savaşta ölen savaşçılar Valhalla’ya gider) Kuzeyde bulunan bu diyar güneydeki Muspelheim’ın tam tersidir. Yggdrasill’in köklerinin birinde bulunan Niflheim, pek çok nehrin bulunduğu Hvergelmir’i de içinde bulundurur. İskandinav yaratılış hikayesinde başlangıçta bulunun büyük boşluk olan Ginnungagap’ın kuzeyinde bulunan sisli bölge daha sonradan Niflheim olmuştur.
HELHEİM
Loki ve Angrboda’nın kızı olan Hel ölüler diyarının kraliçesidir. Bazı kaynaklarda Yunan mitolojisinde Cerberus gibi Helheim’a da bir köpeğin bekçilik yaptığı söylenir. Helheim genel olarak pek tanımlanmamakla birlikte tanımlandığı zamanda pozitif olara anlatılmıştır, insanların ölümden sonra yaşadıkları pozitif bir yer olarak tasvir edilmiştir. Hel’e gelen insanlar Viking döneminde insanların yaptığı yeme, içme, dövüşme vs gibi aktiviteleri yapmaya devam eder. Ölümden sonraki hayat ve diyar sonsuz bir kutsama yada işkence değildir sadece normalde yaptıklarını başka bir diyarda yapmaya devam etmeleridir. Savaşta ölen insanlar Odin’in yanına Valhalla’ya giderken, yaşlılıktan yada hastalıktan ölenler ise Helheim’a gitmektedi.
Comments